Zeytinyağı, zeytin ağaçlarındaki zeytin tanelerinden elde edilen bitkisel bir yağdır. Doğanın bu mucizesi karaciğeri temizler, sindirimi kolaylaştırır, metabolizmayı hızlandırır. Aynı zamanda cildi güzelleştirir, saç bakımına olumlu etkileriyle bilinir, diyabete iyi gelir, kan basıncını düzenler ve stresi azaltması gibi daha birçok yararı vardır.
1-KARACİĞERİ TEMİZLER: Karaciğer tüm vücudumuzu temizlemekte görevli çok önemli bir organımızdır. Vücudumuza giren toksinleri karaciğer salgılarıyla temizler. Zeytinyağı da karaciğerin fonksiyonunun artmasına yardımcı olur.
2-SİNDİRİMİ DÜZENLER: Zeytinyağı yüksek oranda antioksidan içerir. Bu da sindirim sisteminizi düzenler ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Günde bir yemek kaşığı oranında zeytinyağı tüketmeniz durumunda sindirim sisteminiz düzenlenecektir. Kabızlık yaşıyorsanız bu soruna çözüm olacaktır.
3-METABOLİZMAYI HIZLANDIRIR: Zeytinyağı tüketmeniz metabolizmanızı hızlandırır ve kilo vermenizi sağlar. Her gün zeytinyağlı salata tüketmeniz ve bunu öğün haline getirmeniz durumunda formunuzu korumanıza yardımcı olacaktır.
4-KEMİKLERİ GÜÇLENDİRİR: Zeytin, yüksek oranda kalsiyum içerir. Kalsiyum kemiklerin yapı taşıdır. Bitkisel yağ olan zeytinyağı kemikleri güçlendirir ve korur. Zeytinyağı mineral bakımından da zengindir onun bu etkisi kemiklerin güçlenmesine katkı sağlar.
5-CİLDİ KORUR: Cildi korur ve yaşlanmayı geciktirir. Güzelleştirir ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanızı sağlar. Makyaj malzemelerine karşın cildi kimyasallara karşı korur.
6-SAÇ BAKIMINA ETKİSİ: Zeytinyağı saç bakımına da faydalıdır. Birçok saç bakım ürünlerinin içeriğinde zeytinyağı mevcuttur. Ancak evde çözüm olarak, zeytinyağını saçınıza duştan önce 15-20 dakika bekletirseniz saç dökülmesini azaltır ve canlı gözükmesini sağlar.
7- DİYABETE ETKİSİ: Zeytinyağı, kan şekeri seviyesini düşürür. Diyabet hastaları için insülin görevi görür ve sorunlara pozitif etki sağlar.
8-KAN BASINCINI DÜZENLER: Kan basıncını düzenler ve bu da tansiyonunuzun normal seviyede olmasını sağlar.
9-STRESİ AZALTIR: Günde bir miktar zeytinyağı tüketmek, yorucu ve stresli hissettiğiniz zamanlarda size destek sağlayacaktır. Zeytinyağı aynı zamanda vücudunuzun enerjisini korur ve size canlılık katar. Sabah kahvaltınızda zeytin tabağına bir miktarda zeytinyağı döküp baharatlarla damak zevkinize göre tatlandırarak tüketebilirsiniz.
10-CİLT GÖZENEKLERİNİ AÇAR: Profesyonel uzmanlar tarafından hamamda vücut keselenip cilt gözenekleri doğal köpükle temizlenip cilt durlandıktan sonra zeytinyağı ile tüm vücuda uygulanan masaj zihinsel dinginlik ve cildi besleyici doğal bir maske vazifesi görerek cildinizi besler ve cildinize canlılık sağlar.
Not; Her birey farklı bedensel özelliklere sahip olmasından ötürü tüm doğal yağ kullanımlarından önce uzmanınızdan profesyonel yardım alınız !
Kaynak: Bitkisel Yağlar, Aromatik yağlar ve Uçucu Yağların Faydaları Nelerdir?
Yıpranmış ve kuru ciltlerde faydalıdır. Saçkıran ve varis tedavisinde faydalıdır. Cilt çatlaklarını önlemede yararlıdır.
Erken yaşlanmayı geciktirir. Günlük E vitamini ihtiyacının % 86’sını karşılaması, A ve C vitaminleri içermesi sebebiyle ciltte kırışıklık oluşumunu engeller. İnce çizgiler ve yaşlılık belirtilerinin oluşmasını azaltır.
Cildi nemlendirir. E vitamini sayesinde cildi nemli tutmaya yardım eder. Böylece yumuşak ve pürüzsüz bir cilt oluşur.
Cilde parlaklık verir.
Güneşin zararlı ışınlarına karşı korur. UV ışınlarının zararına karşı koruma sağlar. Bu etkisi için fındık yağı, susam yağı, ceviz yağı ve avokado yağını birkaç damla karıştırarak cildinize uygulayabilirsiniz.
Cildi sağlıklı tutar. Antioksidanlar cildin daha sağlıklı görünmesine yardım eder. Fındık yağı bol miktarda antioksidan içerir. Bunun sonucunda cilt hücrelerini yeniler.
Aspir yağı nedir ve nasıl kullanılır? Aspir yağı faydaları nelerdir?
Aspir yağının kullanımı aslında amaca göre değişim göstermektedir. Çünkü kullanımı olan iki çeşit aspir yağı bulunmaktadır. Bunlar; yüksek linoleik içeren aspir yağı ile yüksek oleik içeren aspir yağıdır.
Yüksek-oleik içeren aspir yağı diğer yağlara göre daha fazla doymamış yağ içermektedir. Yüksek linoleic içeren aspir yağı ise çoklu doymamış yağlar bakımından oldukça zengindir.
Aspir diğer bir adıyla Carthamus tinctorius çok dallı yapıda olan otsu bir bitkidir. Daha çok devedikenine benzetilir. Tohumlardan elde edilen yağ piyasada ticari olarak kullanılır ve yetiştirilir. Aspirin çiçekleri 30 ile 150 cm uzunluğunda olur.
Aspir yağı, bitkinin tohum ve çiçek kısmından elde edilmektedir. Bu yağ insanlığın en eski dönemlerinde dahi kullanılıyordu. Çünkü Firavun Tutankamon’un türbesinde, aspir yağından yapılmış boyalar ve çelenkler bulunmuştur. Bitkinin özellikle yağ elde etmek için kullanılabilecek en önemli kısımları ise tohumları ve kırmızı çiçeğidir.
1- Aspir yağının içerisinde bulunan omega 6 ile linoleik asit ile vücudun dengesi korunur. Özellikle kolesterolün dengelenmesi sağlanır.
2- Kalp krizi, damar rahatsızlığı ve felç geçirme risklerini azalır.
3- Omega 6 yağ asidi vücutta kan şekerinin düzenlenmesine faydalıdır.
4-Vücut direncinin artırılması sağlanır.
5-Sindirim sisteminin daha doğru çalışmasına yardımcı olur.
6-Damar rahatsızlıkları ile damar sertliğini önler.
7- Kadınlarda hormonların daha düzenli çalışmasına yardımcı olur. Özellikle adet döngüsünü düzenler.
8-Siyah noktaların giderilmesinde etkilidir.
9-Daha hızlı kilo vermeye yardımcı olur.
10-Aspir yağı masajla cilde uygulandığında muhteşem sonuçlar elde edilmektedir.
Aspir, ülkemizde de uzun yıllardır yetiştirilen bir bitkidir. Bu bitkinin ortalama 150 günlük büyüme süresi vardır. Aspir bitkisi hem dikenli hem de dikensiz olarak iki farklı türe sahiptir. Genellikle beyaz, sarı, kırmızı ve turuncu renklerinden yağ elde edilmektedir. Bu yağın kullanım alanları ise oldukça fazladır.
Aspir yağı iki farklı şekilde kullanılır. Aspir yağı hem içilerek hem de cilde sürülerek uygulanır. Aspir yağını içerek tüketmek isteyen kişiler 1 su bardağına yarım seviyede ılık su koymalı ardından da 1 tatlı kaşığı aspir yağı ilave ederek, tüketmelidir.
Cilde doğrudan aspir yağı uygulamak isteyen kişiler ise; doğrudan uygulamak istedikleri bölgelere günde 2 defa aspir yağı sürerek masaj yaptırmalıdır.
Uzmana danışınız!
5000 yıldır kullanıldığı bilinen susam yağının, cilde, saça, dişe ve kemiklere faydası boldur. Ayrıca sağlıklı bir yemeklik yağ oluşu, susam yağının Türkiye ve dünya mutfaklarında da tercih edilen bir yağ olmasını sağlamıştır. Aynı yağı çıkarılmadan önceki hali susam gibi, susam yağı a katıldığı yemeklere lezzet verir.
Susam yağında manganez, bakır, çinko, demir, magnezyum, fosfor, kalsiyum, A, E, B6 ve K vitamini bulunur. Ayrıca, Omgea 6 ve Omega 9 yağ asitlerini içerir.
KANTARON YAĞI NASIL ELDE EDİLİR?
Öncelikle kantaron bitkisi, çiçeği ve sapıyla birlikte güzelce yıkanıp kurutulur. Kuruyan bitki parçalara ayrılıp bir kavanozun içine konur. Kavanoz doldurulmalı fakat bitkiler sıkıştırılmamalıdır. Bitkiyi parçalara ayırırken makas ya da bıçak kullanmamalı, elinizle parçalara ayrılmalısınız.
Kavanoza konan kantaron bitkisinin üzerine saf zeytinyağı doldurulur. Kavanozun ağız kısmına bir tül, tülbent ya da temiz ince bir bez koyarak kapatılır. Bu aşamada kavanozun kapağını kapatılmaz. Sarı kantaron bitkisinin özünü zeytinyağına bırakabilmesi için 5 gün boyunca güneşte bekletilir.
5 gün sonra kavanozun kapağı kapatılarak hava ile teması engellenir. 40-45 gün kadar güneşte bekletilir. Bu süreçte sarı kantaron bitkisi zeytinyağı ile karışacağı için yağ kırmızılaşacaktır. Ara sıra kavanozu ters düz ederek karışımı karıştırmak gerekli. Sürenin sonunda, kırmızı renge bürünen yağ süzülerek koyu renkli bir şişeye koyulur ve güneş almayan bir ortamda saklanır. Evde hazırlandığı ve katkı maddesi bulunmadığı için kullanım süresi de uzun olacaktır. Uzmanına danışınız!
İnsan için şifa kaynağı olan bitkilerden biri de üzümün çekirdeğidir. Üzüm çekirdeği yağının günde bir tatlı kaşığı tüketilmesi gerektiği uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Üzüm çekirdeği yağı, üzüm çekirdeğinin soğuk pres yoluyla sıkılmasından elde edilen bir yağdır. Peki üzüm çekirdeğinin faydaları nelerdir? Üzüm çekirdeği yağının, cildimize, saçlarımıza ve genel olarak sağlığımıza faydalarına ve nasıl kullanıldığına birlikte göz atalım.
Aloe Vera Vitamin ve Minerallerde Yüksek; Aloe Vera masajı , A, C, E, folik asit, kolin, B1, B2, B3 (niasin), B6 gibi birçok vitamin içerir. Aloe Vera ayrıca B12 vitamini içeren birkaç bitkiden biridir. Aloe vera’da bulunan 20 mineralden bazıları şunlardır: kalsiyum, magnezyum, çinko, krom, selenyum, sodyum, demir, potasyum, bakır, manganez.
Aloe Vera, Amino Asit ve Yağ Asitlerinde Yüksek; Amino asitler proteinin yapı taşlarıdır. İnsan vücudu için gerekli olan yaklaşık 22 amino asit vardır ve bunlardan 8’inin gerekli olduğu söylenir. Aloe içinde bulunan amino asitlerin tahminleri, 8 temel amino asidin tümü ile 18-20 amino asit arasında değişir. Aloe vera ayrıca oldukça etkileyici bir dizi yağ asidi içerir. Aloe, önemli yağ asitleri olan üç bitki sterolü içerir
– HCL kolesterol (kandaki yağları azaltır), kampesterol ve B-sitosterol. Hepsi alerji semptomlarını ve asit hazımsızlığını azaltmada yardımcıdır. Diğer yağ asitleri arasında linoleik, linolenik, miristik, kaprilik, oleik, palmitik ve stearik bulunur.
Aloe Vera bir Adaptojendir; Aloe vera iyi bilinen bir adaptojendir. Bir adaptojen, vücudun dış değişikliklere uyum sağlama ve hastalığa direnme doğal yeteneğini artıran bir şeydir. Aloe’nin bir adaptojen olarak gücünün vücudun sistemini dengelediği, vücudun savunmasını ve uyarlanabilir mekanizmalarını uyardığı düşünülmektedir. Bu, stresle (kirlilik gibi fiziksel, duygusal ve çevresel stres) başa çıkma yeteneğinizi arttırır.
Aloe sindirime yardımcı olur; Kötü sindirim birçok hastalık ile ilgilidir. Düzgün çalışan bir sindirim sistemi sağlığın anahtarlarından ve temellerinden biridir. Aloe’nin sindirim sistemini yatıştırdığı ve temizlediği ve sindirimin iyileştirilmesine yardımcı olduğu bilinmektedir. Aloe’yi içten almanın ilginç yanı, bir adaptojen olduğu için kabızlık veya ishal ile yardımcı olur ve eleme döngülerinizi ihtiyacınız olan her şekilde düzenlemenize yardımcı olur. İrritabl bağırsak sendromu ve asit reflüsü gibi sorunları olan insanlar için harika bir ilaç oldu. Aloe ayrıca düşmanca bakteri miktarını azaltmaya ve bağırsaklarımızda sağlıklı bağırsak florasınızı dengede tutmaya yardımcı olur. Aloe aynı zamanda bir bağırsaktır, bu da bağırsak solucanlarının vücudundan kurtulmaya yardımcı olduğu anlamına gelir.
Aloe Detoksifikasyona Yardımcı Olur; Aloe Vera, tıpkı deniz yosunları ve chia tohumları gibi jelatinimsi bir bitki gıdasıdır. Diyetinizdeki jelatinimsi bitkisel gıdaları tüketmenin en büyük yararı, bu jellerin bağırsak yolunda toksinleri yol boyunca emmesi ve kolondan atılmasıdır. Bu, atıkların vücudunuzdan uygun şekilde ortadan kaldırılmasına ve vücudunuzun detoksifikasyonuna yardımcı olacaktır.
Aloe Vücudu Alkalize Ediyor; Hastalık alkali bir ortamda ortaya çıkamaz. Çoğu insan çoğunlukla asidik gıdalar üzerinde yaşıyor ve yaşıyor. Mükemmel sağlık için, 80/20 kuralını hatırlayın -% 80 alkalin oluşturan gıdalar ve% 20 asidik. Aloe vera alkali oluşturan bir besindir. Vücudu alkalize ederek aşırı asidik beslenme alışkanlıklarını dengelemeye yardımcı olur.
Kalp ve Damar Sağlığı; Kana enjekte edilen aloe vera özütünün, kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma ve difüzyon özelliklerini büyük ölçüde çoğalttığını gösteren bazı araştırmalar yapılmıştır. British Medical Journal’ın 2000 sayısında yayınlanan bir araştırmaya göre, beta sitosterol kolesterolü düşürmeye yardımcı oluyor. Kan basıncını düzenleyerek, kan dolaşımını ve oksidasyonunu iyileştirerek, kolesterolü düşürerek ve kanı daha az yapışkan hale getirerek, aloe vera suyu kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Aloe Bağışıklık Sistemini Güçlendirmeye Yardımcı Oluyor; Günlük yaşamımızın stresine bakıldığında, herkes bağışıklık sistemlerini güçlendirebilir. Aloe vera suyundaki polisakkaritler, bağışıklık sisteminizin virüslere karşı savaşan beyaz kan hücreleri olan makrofajları uyarır. Aloe, serbest radikaller olarak bilinen kararsız bileşiklerle savaşmaya yardımcı olan ve yaşlanma sürecine katkıda bulunan yüksek seviyedeki anti-oksidanlar nedeniyle bir bağışıklık arttırıcıdır. (Serbest radikaller yaşamın iki ürünüdür, doğal olarak oluşan bir süreçtir, ancak sağlıksız bir yaşam tarzı yaşayarak kendimizi gereksiz serbest radikallerle aşırı yükleyebiliriz). Aloe aynı zamanda ateş düşürücü veya ateşi önlemek için kullanılan bir antipiretiktir.
Aloe Vera Cilt İçin Harika; Aloe’nin cilt için iyi bilinen iyileştirici özellikleri nedeniyle, aloe kozmetik endüstrisinde kullanılan birincil bileşiklerden biridir. Bilinen bir güvenlik açığıdır (yani yaraların iyileşmesine yardımcı olur) ve yanıklara, sıyrıklara, sedef hastalığına ve hatta böcek ısırıklarına topikal olarak uygulamak için mükemmeldir. Aloe, yaraların ağrısını hafifletmeye yardımcı olan bir analjezik görevi görür. Bir aloe sapını kesmek, buzdolabına koymak ve güneşte yanmış cilde sürmek özellikle iyi hissettiriyor – hemen yatıştırıcı etki mutlak bir cankurtaran gibi hissediyor. Aloe aynı zamanda antipruritiktir: Kaşıntıyı hafifleten veya önleyen bir maddedir. Aloe vera büzücüdür: tipik olarak küçük abrazyonlardan kanamayı azaltmak için kullanılan vücut dokularının kasılmasına neden olur. Aloe’nin yüksek su içeriği nedeniyle (% 99’un üzerinde su) cildi nemlendirmek, nemlendirmek ve gençleştirmek için harika bir yoldur. Aloe, cildin elastikiyetini arttırır ve kolajen ve elastin onarımı ile daha esnek hale getirir. Aloe, cildi yumuşatmaya ve yatıştırmaya yardımcı olan yumuşatıcıdır. Cilt hücrelerine oksijen verilmesine yardımcı olur, cilt dokusunun gücünü ve sentezini arttırır ve kılcal genişleme yoluyla cilde daha iyi kan akışı sağlar.
Aloe vera’nın aktif bileşenleri; hastalığa neden olan mikroorganizmaların büyümesini önleyen ve antimikrobiyal aktiviteyi sağlamak için bir ekip olarak hareket eden ve aynı zamanda aktif olan birçok iç ve dış enfeksiyonu ortadan kaldıran maddeler olan kükürt, lupeol, salisilik asit, sinamik asit, üre azotu ve fenoldür. bakterilere karşı. Ayrıca mantar ve viral enfeksiyonların tedavisinde yardımcı olur
Aloe İnflamasyonu Azaltmaya Yardımcı Olur; Aloe Vera, iltihabı yavaşlatmaya veya inhibe etmeye yardımcı olabilecek B-sisterole dahil 12 madde içerir. Bu, sertlik nedeniyle ağrılı eklemlere yardımcı olabilir ve eklem esnekliğini geliştirmeye yardımcı olabilir.
Kilo vermeye yardımcı olabilir; Sindiriminizi iyileştirmek ve vücudunuzu detoksifiye etmek, kilo kaybını teşvik etmek için ikincil bir etkiye sahip olacaktır, çünkü sindiriminizi iyileştirmeye başladığınızda, doğal olarak daha verimli bir şekilde ortadan kaldırırsınız, bu da bağırsaklarımız yoluyla detoksifiye etmenin birincil yoludur. Bu, vücudunuzdaki toksik yükünüzü hafifletecek ve size daha fazla enerji verecektir.